Paylaşımlı scooter kiralama işi, dışarıdan bakıldığında yalnızca araç alıp sahaya çıkmaktan ibaret gibi görünebilir. Oysa işin içine girildiğinde, bu alanın yüksek sabit maliyetler, ciddi operasyonel süreçler ve güçlü bir yazılım altyapısı gerektirdiği hızla anlaşılır.

Bu noktada girişimcilerin karşısına çok kritik bir soru çıkar:

Kendi markamı mı kurmalıyım, yoksa mevcut bir markanın bayisi olarak mı başlamalıyım?

Bu yazıda, Türkiye’deki mevcut yönetmelik ve saha gerçekleri üzerinden bu soruyu birlikte irdeleyelim.

Türkiye’de Scooter Kiralama: Yönetmelik Ne Diyor?

Türkiye’de paylaşımlı elektrikli scooter hizmeti vermek isteyen işletmeler için yasal çerçeve nettir. Mevcut yönetmelik uyarınca:

• En az 250 adet scooter ile

• Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan

• Paylaşımlı scooter işletmeciliği lisansı alınabilmektedir.

Kağıt üzerinde bakıldığında bu sayı “erişilebilir” gibi görünse de, işin ekonomik ve operasyonel gerçekleri bu noktada devreye girer.

250 Scooter: Lisans İçin Yeterli, Sürdürülebilirlik İçin Zor

250 adet scooter, lisans almak için yeterli olabilir. Ancak:

• marka bilinirliği oluşturmak,

• kullanıcı kazanımı sağlamak,

• operasyonel kârlılığı yakalamak,

• sabit giderleri karşılamak,

• büyüme için kaynak yaratmak

gibi başlıklarda oldukça sınırlı bir ölçektir.

Çünkü scooter sayısından bağımsız olarak katlanmanız gereken bazı sabit maliyetler vardır.

Scooter Sayısından Bağımsız Sabit Giderler

Scooter kiralama işinde şu giderler, filo büyüklüğünden büyük ölçüde bağımsızdır:

• Lisans ve hukuki süreçlerin yönetimi

• Yazılım altyapısı (backend, mobil uygulamalar, ödeme sistemleri)

• Marka oluşturma ve iletişim giderleri

• Pazarlama ve kullanıcı kazanım maliyetleri

• Çağrı merkezi ve kullanıcı destek süreçleri

• Operasyon ekibi, bakım ve lojistik planlaması

Bu giderler 250 scooter ile de vardır, 1.000 scooter ile de.

Ancak aradaki fark şudur:

Scooter sayısı arttıkça, bu sabit giderlerin scooter başına düşen maliyeti azalır.

Gerçekçi Eşik: 500–1.000 Scooter

Saha deneyimleri ve finansal projeksiyonlar gösteriyor ki:

• 500–1.000 adet scooterın altındaki filolarda,

  • kârlılık sınırlı,

  • büyüme yavaş,

  • risk yüksektir.

Bu ölçeğin altında:

• yazılım maliyetleri ağır gelir,

• marka yatırımı karşılık bulmakta zorlanır,

• hukuki ve idari yükler girişimciyi yorar.

Bu nedenle iki gerçekçi yol ortaya çıkar.

Yol 1: Kendi Markanızı Kurmak (Ama Doğru Ölçekte)

Eğer:

• uzun vadeli bir vizyonunuz varsa,

• yeterli sermaye planlaması yapabiliyorsanız,

• en az 500–1.000 scooter ile başlamayı hedefliyorsanız,

kendi markanızı kurmak mantıklı ve ölçeklenebilir bir tercih olabilir.

Bu noktada en kritik karar, yazılımı sıfırdan geliştirmek yerine kiralamaktır.

Kendi markanızı kurarken:

• aylarca yazılım geliştirmek,

• yüksek AR-GE maliyetlerine katlanmak,

• regülasyon uyumsuzluğu riski almak

yerine, Scootable’dan scooter kiralama yazılımı kiralayarak:

• hızlıca sahaya çıkabilir,

• operasyonunuzu güvenli şekilde yönetebilir,

• maliyetlerinizi kontrol altında tutabilirsiniz.

Yol 2: Bayilik Almak (Daha Düşük Risk, Daha Hızlı Başlangıç)

Eğer:

• daha sınırlı bir başlangıç bütçeniz varsa,

• operasyonu öğrenerek büyümek istiyorsanız,

• marka, yazılım ve lisans yükünü tek başınıza taşımak istemiyorsanız,

bayilik modeli çok daha rasyonel bir tercih haline gelir.

Bayilik aldığınızda:

• marka bilinirliği hazır gelir,

• yazılım altyapısı kuruludur,

• hukuki çerçeve netleşmiştir,

• pazarlama ve operasyon standartları bellidir.

Bu kapsamda, Turla Mobilite bayilik modeli, Türkiye’de scooter kiralama işine girmek isteyenler için güçlü bir alternatif sunar.

Sonuç: Hangi Yol Kime Uygun?

Özetlemek gerekirse:

• 500–1.000 scooter ve üzeri bir hedefiniz varsa →
  👉 Kendi markanızı kurun, Scootable’dan yazılım kiralayın.

• Daha küçük ölçekle, kontrollü ve hızlı başlamak istiyorsanız →
  👉 Turla’dan bayilik başvurusu yapın.

Her iki yol da doğru koşullarda değerlidir. Önemli olan, gerçekçi ölçekle, doğru modelle ve doğru teknolojiyle bu işe girmektir.

Scooter kiralama işi hâlâ ciddi bir potansiyel barındırıyor. Ancak bu potansiyel, ancak doğru stratejiyle gerçeğe dönüşür.